İngilizce içindeki staid ne anlama geliyor?
İngilizce'deki staid kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte staid'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki staid kelimesi ağırbaşlı, ciddi, kalmak, beklemek, (olduğu yerde) kalmak, durmak, kalmak, (bir yerde) kalmak, (geceyi, vb.) geçirmek, ziyaret/kalış süresi, kalış, erteleme, dayanak, payanda, korse, orsa, kalmak, durmak, kalmak, aynı hızda gitmek, aynı tempoda gitmek, durdurmak, ertelemek, bastırmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
staid kelimesinin anlamı
ağırbaşlı, ciddiadjective (prudish, proper) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Richard was staid and conservative, and never acted on impulse. |
kalmakintransitive verb (remain) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) I'd like you to stay. Burada kalmanı istiyorum. |
beklemek, (olduğu yerde) kalmakintransitive verb (wait) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Stay here and don't move. Burada bekle ve yerinden kıpırdama. |
durmak, kalmakintransitive verb (remain stopped) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Instead of rolling into the water, the golf ball stayed on the grass. Golf topu, suyun içine yuvarlanacağına çimin üzerinde durdu (or: kaldı). |
(bir yerde) kalmak, (geceyi, vb.) geçirmektransitive verb (remain for) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) I asked her to stay the night. Bu geceyi burada geçirmesini söyledim. |
ziyaret/kalış süresi, kalışnoun (temporary residence) (geçici ikamet/ziyaret) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) I loved my nine-month stay in Paris. ⓘBu cümle, İngilizce cümlenin çevirisi değildir. Otelde kalış süremizi uzattık. |
ertelemenoun (reprieve) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) He won a stay of execution. |
dayanak, payandanoun (prop, brace) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The roof was held up with a couple of stays. |
korseplural noun (mainly UK, rare (old-fashioned corset) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
orsaplural noun (nautical: ship position) (gemi pozisyonu) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
kalmakintransitive verb (sojourn) (otelde, vb.) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) We're going to stay at a hotel. We're staying with friends for the weekend. |
durmak, kalmakintransitive verb (endure) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) I'm happy and I want to stay that way. |
aynı hızda gitmek, aynı tempoda gitmekintransitive verb (keep up) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) The driver stayed with the lead car. |
durdurmaktransitive verb (halt) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) They managed to stay the disease with some rudimentary treatment. |
ertelemektransitive verb (postpone) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) The governor stayed the execution of the criminal. |
bastırmaktransitive verb (hold back) (açlığı) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) This bread will stay your hunger for a while. |
İngilizce öğrenelim
Artık staid'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
staid ile ilgili kelimeler
Eş anlamlılar
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.