İngilizce içindeki certified ne anlama geliyor?
İngilizce'deki certified kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte certified'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki certified kelimesi sertifikalı, yetkili olmak, deli, akıl hastası, tescilli, garanti edilmiş, taahütlü, doğrulamak, doğruluğunu belirtmek, teyit etmek, tanıklık etmek, şahitlik yapmak, tanıklıkta bulunmak, şahitlik etmek, tasdik etmek, belgelemek, kanıtlanmak, ispatlanmak, tasdikli çek, onaylı çek, karşılıklı çek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
certified kelimesinin anlamı
sertifikalıadjective (job title: holding a certificate) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Dr Rosen is a certified veterinarian with 10 years' experience. |
yetkili olmakexpression (person: qualified) (kişi) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Maddy is certified to teach English. |
deli, akıl hastasıadjective (person: legally declared insane) (kişi) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
tescilliadjective (guaranteed, proven) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
garanti edilmiş, taahütlüadjective (check, document: guaranteed, endorsed) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) If you're paying by check, it has to be certified. |
doğrulamak, doğruluğunu belirtmek, teyit etmektransitive verb (confirm the truth or validity of) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) The appraiser certified the authenticity of the rare book. |
tanıklık etmek, şahitlik yapmak, tanıklıkta bulunmak, şahitlik etmektransitive verb (testify: that [sth] is true) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) The witness was able to certify that the documents were not fake. |
tasdik etmektransitive verb (check, document: endorse, guarantee) (çek, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Don't certify the check until you speak with the bank about our account. |
belgelemektransitive verb (person: declare insane) (deliliği/akıl hastalığını) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) The prisoner was certified and deemed unable to stand trial. |
kanıtlanmak, ispatlanmakintransitive verb (testify to [sth]) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) The institute certifies in teaching English as a foreign language. |
tasdikli çek, onaylı çek, karşılıklı çeknoun (check guaranteed by a bank) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) I need to make a payment by certified cheque. |
İngilizce öğrenelim
Artık certified'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
certified ile ilgili kelimeler
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.