İngilizce içindeki caretaker ne anlama geliyor?

İngilizce'deki caretaker kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte caretaker'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İngilizce içindeki caretaker kelimesi hademe, bakıcı, ev bekçisi, geçici anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

caretaker kelimesinin anlamı

hademe

noun (UK (janitor: cleans and maintains a building)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
The caretaker sweeps the floors and washes the windows.

bakıcı

noun (personal carer) (kişi)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
He was his wife's chief caretaker for the last years of her life. // We wish to reserve tickets for ten disabled children and their carers.

ev bekçisi

noun (professional house-sitter)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
We hired a caretaker for the house when we went to Europe for a month.

geçici

noun as adjective (manager, government: temporary)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
Bill took over as caretaker manager for a couple of months after Steven got the sack.

İngilizce öğrenelim

Artık caretaker'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.

İngilizce hakkında bilginiz var mı

İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.