İngilizce içindeki all of ne anlama geliyor?
İngilizce'deki all of kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte all of'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki all of kelimesi sadece, yalnızca, hepsi, tümü, hepsini, tümünü, hepsi, bütün, tüm, bütün, tüm, boyunca, her, her şey, tamamen, bütünüyle, tümüyle, tamamiyle, her biri, en iyi çaba, birdenbire, birden, bütün bunlar bir yana, hepsi anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
all of kelimesinin anlamı
sadece, yalnızcapreposition (only) (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) She took all of twenty minutes to complete the puzzle. |
hepsipronoun (every one of) (zamir: İsmin yerini geçici olarak tutabilen, isim gibi kullanılabilen, isim soylu sözcüktür (örnek: "kitabı gördün mü? > bunu gördün mü?").) Someone has eaten all of the chocolates. All of his classmates went to his birthday party. |
tümüpronoun (every bit of) (zamir: İsmin yerini geçici olarak tutabilen, isim gibi kullanılabilen, isim soylu sözcüktür (örnek: "kitabı gördün mü? > bunu gördün mü?").) I've spent all of my money. |
hepsini, tümünüadjective (every bit of) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) He spilled all the soup on the floor. Çorbanın hepsini yere döktü. |
hepsiadjective (every one of) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) All these books need to be sold. |
bütün, tümadjective (time: the entirety of) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) I've been waiting all afternoon. Bütün gün burada seni bekledim. |
bütün, tümadjective (extent: the entirety of) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) We played cards all the way to Paris. Paris'e giderken bütün yol boyunca iskambil oynadık. |
boyuncaadjective (duration: the entirety of) (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) He snored through all the play. |
heradjective (any) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Beyond all shadow of a doubt, she's the best worker that we have. |
her şeypronoun (everything) (zamir: İsmin yerini geçici olarak tutabilen, isim gibi kullanılabilen, isim soylu sözcüktür (örnek: "kitabı gördün mü? > bunu gördün mü?").) It's midnight and all is quiet. |
tamamen, bütünüyle, tümüyle, tamamiyleadverb (informal (completely) (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) He came in all covered in mud. Tamamen çamura bulanmış bir şekilde eve geldi. |
her biriadverb (score: apiece, each) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) The score is thirty-all at the moment. |
en iyi çabanoun (best effort) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Even though my daughter didn't win her game, I'm still proud because I know she gave it her all. |
birdenbire, birdenadverb (suddenly) (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) All of a sudden, a dark cloud blotted out the sun. |
bütün bunlar bir yanaadverb (regardless, nevertheless) (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) |
hepsiplural noun (every item mentioned) (zamir: İsmin yerini geçici olarak tutabilen, isim gibi kullanılabilen, isim soylu sözcüktür (örnek: "kitabı gördün mü? > bunu gördün mü?").) The cupcakes, all of which are gluten-free, are in the glass case. |
İngilizce öğrenelim
Artık all of'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
all of ile ilgili kelimeler
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.