Fransızca içindeki peau ne anlama geliyor?
Fransızca'deki peau kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte peau'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki peau kelimesi cilt, deri, kabuk, deri, kaymak, (meyva, peynir, vb.) kabuk, meyve/sebze kabuğu, cilt, deri, post, baş, hayat, yaşam, patates kabuğu, hayvan derisi, post, pösteki, post, derisini yüzmek, kolsuz fanila, atlet, güderi, derisini soymak, derimsi, kertenkele (derisi), hassas, vurdumduymaz, narenciye meyvelerinin beyaz lifli kısmı, domuz derisi, koyun postu, fanila, geyik derisi, keçi postu, ölü deri, cilt bakımı, koyun postu, koyu ten, pahalıya patlamak, pahalıya mal olmak, ırkçı olmayan, ırkçılık yapmayan, yumuşak dokulu, (hayvan) ense, güderi, keçi derisi, yumuşak temizlik bezi, timsah (derisinden yapılmış), koyun derisinden yapılmış, koyun derisi, samur, pis karı, domuz derisinden yapılmış, domuz derisi, güderiden yapılmış, güderi, keçi derisinden yapılmış, keçi derisi, mal olmak, beyaz tenli, çirkin yaşlı kadın, kocakarı, meşin anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
peau kelimesinin anlamı
cilt, derinom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Sa peau est toute rouge après tout ce soleil. Derisi (or: cildi) aşırı güneş altında kalmaktan yanmış, kıpkırmızı olmuş. |
kabuknom féminin (d'un fruit) (meyve) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La peau d'une pomme est généralement rouge ou verte. Elmanın kabuğu genelde ya kırmızı ya da yeşil olur. |
derinom féminin (dépouille d'un animal) (hayvan) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) C'est une belle peau de lion que tu as dans le salon. |
kaymaknom féminin (du lait) (süt, yoğurt) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
(meyva, peynir, vb.) kabuk(fruits) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) S'il te plaît, ne mets pas les écorces (or: peaux) d'orange dans le compost. |
meyve/sebze kabuğu(banane, pêche,…) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La peau de banane ne se mange pas. |
ciltnom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La peau rosée des joues de la petite fille laissait penser qu'elle était en bonne santé. |
deri, postnom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La peau de la vache sera vendue comme cuir. İneğin postu deri olarak satılacak. |
başnom féminin (percussions) (davul) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) On ajuste la tonalité des congas en modifiant la tension de la peau. |
hayat, yaşamnom féminin (figuré : vie) (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Je fuis la tornade pour sauver ma peau. |
patates kabuğunom féminin (d'une pomme de terre) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Tu veux ta pomme de terre avec la peau ? |
hayvan derisi, post, pöstekinom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
post(hayvan) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
derisini yüzmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Le chasseur enleva la peau du lapin qu'il avait attrapé plus tôt ce jour-là. |
kolsuz fanila, atlet(erkek giysisi) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
güderi(matière) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
derisini soymak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
derimsi
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) La blessure était couverte d'une membrane cutanée. |
kertenkele (derisi)
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Elle portait des bottes en peau de serpent et une ceinture en lézard. |
hassas(kişi) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Ils s'équilibrent : il est détendu, elle est très nerveuse. |
vurdumduymaz
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Il faut qu'il ait la peau dure pour supporter toutes les critiques qu'on lui fait ! |
narenciye meyvelerinin beyaz lifli kısmı(d'un agrume) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Assure-toi de bien enlever la peau blanche avant de presser l'orange. |
domuz derisinom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
koyun postunom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
fanilanom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
geyik derisinom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
keçi postu
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
ölü deri
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
cilt bakımınom masculin pluriel (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
koyun postunom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
koyu tennom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les mères afro-américaines ont souvent du mal à trouver des poupées à la peau noire. |
pahalıya patlamak, pahalıya mal olmaklocution verbale (figuré, familier) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Je parie que cette robe a dû te coûter les yeux de la tête. |
ırkçı olmayan, ırkçılık yapmayanlocution adjectivale (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
yumuşak dokululocution adjectivale (fruit) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Cette orange a trop de peau blanche et elle est amère. |
(hayvan) ensenom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les mamans chats portent leurs petits par la peau du cou. |
güderinom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
keçi derisi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
yumuşak temizlik bezinom féminin (tissu) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
timsah (derisinden yapılmış)locution adjectivale (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Marcia veut un sac à main en alligator pour son anniversaire. |
koyun derisinden yapılmış, koyun derisilocution adjectivale (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
samurlocution adjectivale (kürk) Laura a des gants en peau de loutre. |
pis karı(familier, insultant : femme méchante) (nahoş kadın, argo) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Je n'aime pas ma nouvelle prof. C'est une vraie conne. |
domuz derisinden yapılmış, domuz derisilocution adjectivale (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
güderiden yapılmış, güderilocution adjectivale (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
keçi derisinden yapılmış, keçi derisi
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
mal olmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Cette voiture a dû te coûter très cher. |
beyaz tenlilocution adjectivale (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
çirkin yaşlı kadın, kocakarınom féminin (péjoratif) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ne vous en faites pas, cette vieille sorcière crie toujours contre les gens qui passent. |
meşinnom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
Fransızca öğrenelim
Artık peau'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
peau ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.