Taylandlı içindeki อีโรจีเนียสโซน ne anlama geliyor?
Taylandlı'deki อีโรจีเนียสโซน kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte อีโรจีเนียสโซน'ün Taylandlı'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Taylandlı içindeki อีโรจีเนียสโซน kelimesi erojen bölge anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
อีโรจีเนียสโซน kelimesinin anlamı
erojen bölge(erogenous zone) |
Daha fazla örneğe bakın
มันโรแมนติกจริงรึเปล่านะ Ama baksanıza ne kadar romantik, öyle değil mi? |
โซโลมอน ล้มเหลว ใน เรื่อง ที่ สําคัญ ที่ สุด ของ ชีวิต คือ ความ ซื่อ สัตย์ ต่อ พระเจ้า. Yaşamdaki en önemli alanda, yani Tanrı’yla ilişkisi konusunda başarısız oldu ve O’na sadık kalmadı. |
ฉะนั้น สําหรับอีโบล่า ความกลัวที่น่าสับสนต่อโรคติดต่อ ที่ถูกตามมาด้วยผู้ป่วยบางราย ที่ถูกส่งตัวไปยังประเทศที่ร่ํารวย นําไปสู่การหันหน้าเข้าหากัน ของสังคมระดับโลก และด้วยการทํางานของอย่างทุ่มเท ของบริษัทวัคซีน ตอนนี้เรามีสิ่งเหล่านี้ วัคซีนอีโบล่าสองขนาน ที่อยู่ในการทดสอบประสิทธิภาพ ในประเทศที่มีอีโบล่า Ebola için, salgın bir hastalığın paranoyak korkusu, birkaç vakanın refah ülkelere taşınmasının ardından küresel toplumu bir araya getirdi ve sıkı calışan aşı şirketlerinin çabalarıyla şimdi elimizde bunlar var: Ebola ülkelerinde etkinlik testlerinde olan iki Ebola aşısı-- |
ดูที่ภาพ แอนนี่ Resimlere bak. |
พาฉันไปเล่นอีเกิลส์เกมในบางครั้ง Bana birkaç Phillies oyunu almıştı. |
โรยามีนัดสัมภาษณ์กับส.ส.แม็คกี้ ตอนบ่ายนี้ในตึก Roya'nın öğlen bu binada Kongre üyesi Mackie ile röportajı var. |
สโคบี้ข่มขืนไดแอนน่า ครั้งที่สองอย่างแน่นอน Scobie'nin Diana'ya ikinci kez saldırdığı kesin. |
ที่มิแรนดามักจะรับทํา เป็นคดีพวกนี้เหรอ Kişiye verilen zarar davaları. |
พอเธอผ่านประตูนั่นไปแล้ว เธอต้องไม่พูดภาษาอีนเดียนอีกแล้ว O kapıdan içeriye girdiğin andan itibaren artık Kızılderili dili konuşmayacasın. |
ฉันจะทําไปเรื่อยๆ เพื่อแพทริเซีย สมเสร็จตัวนึงที่เราจับและติดตามมันที่ป่าแอตแลนติก เมื่อหลายปีก่อน เพื่อริตาและลูกน้อยของมัน วินเซ็นท์ ที่แพนทานัล Bunu adaşım Patrícia için yapmaya devam edeceğim, çok yıllar önce Atlantik Ormanı'nda yakalayıp izlediğimiz ilk tapirlerden biriydi; Pantanal'daki Rita ve yavrusu Vincent için. |
การแข่งขันนวัตกรรมเชื้อเพลิง. Rekabet, yeni buluşların kaynağıdır. |
หากใช้ตัวเลือกนี้ กล้องควรจะเชื่อมต่ออยู่กับพอร์ตอนุกรมตัวใดตัวหนึ่ง (รู้จักกันในชื่อพอร์ต COM บนระบบวินโดว์ส) ก่อนแล้ว Bu seçenek açık ise kamera seri portlardan birisine bağlı olmalıdır |
แครอลซ่อนโลล่าจากเรา จ้างไอวี่เพื่อเป็นเธอ Carol, Lola'yı bizden saklıyor, Ivy'yi o olması için kiralıyor. |
มอยร่า ควีน คุณโดนจับแล้ว ข้อหาสมรู้ร่วมคิด Moira Queen, komplo kurmaktan tutuklusunuz. |
ก็เธอไม่รู้สึกว่า ถูกทําร้าย ก็แสดงว่าเธอมีคนอื่น Yıkılmamanın tek nedeni başkasıyla görüşüyor olman. |
เรา ไม่ รู้ ว่า อะไร คือ กลไก ทํา ให้ เกิด ความ แก่ จริง ๆ ทั้ง ไม่ สามารถ วัด อัตรา ของ การ แก่ ลง ออก มา เป็น ภาษา ทาง ชีวเคมี ได้ แม่นยํา อีก ด้วย.”—เจอร์นัล อ็อฟ จี รอน โต โล จี กันยายน 1986. Bizler, ne yaşlanmanın ardındaki asıl mekanizmayı biliyoruz, ne de biyolojik açıdan yaşlanmanın hızını kesin olarak ölçebilecek durumdayız.”—Journal of Gerontology, Eylül 1986. |
(แอน อเมริกัน แทรนสเลชัน; นิว อินเตอร์ แนชันแนล เวอร์ชัน) นาง เป็น คน เอะอะ และ ดื้อดึง, ช่าง พูด และ หัวแข็ง, ชอบ ส่ง เสียง ดัง และ เอา แต่ ใจ ตัว เอง, หน้า ด้าน และ ก้าวร้าว. Yaygaracı ve gem vurulmaz, konuşkan ve dik başlı, patırtıcı ve inatçı, yüzsüz, arsız ve cüretkârdır. |
คุณคิดว่ามีคนอื่นฆ่าเธอเหรอ? Buradan birisinin onu öldürdüğünü mü düşünüyorsunuz, |
หากได้รับอีเมลน่าสงสัยที่ขอข้อมูลส่วนตัวหรือข้อมูลเกี่ยวกับการเงินของคุณ โปรดอย่าตอบกลับหรือคลิกลิงก์ใดๆ ในข้อความนั้น Kişisel veya finansal bilgilerinizin istendiği şüpheli bir e-posta alırsanız bu iletiyi yanıtlamayın veya içinde yer alan bağlantıları tıklamayın. |
การไม่ได้งานทั้งที่คุณ มีคุณสมบัติพร้อมก็แย่อยู่แล้ว แต่คงแย่สุด ๆ ถ้าไม่ได้งาน เพราะแค่เกิด สแต็ค โอเวอร์โฟลว์ ในซับรูทีนบางตัว Kalifiye biri için işe alınmamak kötü olabilirdi, fakat bu, bazı alt programlarda bellek dolu dediği için oluyorsa üç kat daha kötü olurdu. |
ตัว อย่าง เช่น มี ฟอสซิล ของ นก ค้างคาว เทอโรแดคติล ที่ สูญ พันธุ์ ไป แล้ว. Örneğin, kuşlar, yarasalar ve soyu tükenmiş pterodactyluslar gibi türlü uçan yaratıklara ait fosiller mevcuttur. |
งั้นที่นี่ก็เป็นบ้านของวินเซนต์สินะ? Burası Vincent'e ait demek? |
แม้ คํา บ่น ว่า ของ พวก เขา มุ่ง ไป ที่ โมเซ และ อาโรน แต่ ใน สาย พระ เนตร พระ ยะโฮวา เป้า ที่ แท้ จริง ของ ความ ไม่ พอ ใจ ของ พวก เขา คือ พระองค์ เอง. Musa ve Harun’dan yakınsalar da, Yehova’nın gözünde onların hoşnutsuzluğunun asıl hedefi bizzat Kendisiydi. |
ไม่ต้องมาสนใจหรอก Hiç deneme bile. |
เขาไปตามหาชาวเฮเตี้ยน Haitili denen adamı bulmaya gitti. |
Taylandlı öğrenelim
Artık อีโรจีเนียสโซน'ün Taylandlı içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Taylandlı içinde arayabilirsiniz.
Taylandlı sözcükleri güncellendi
Taylandlı hakkında bilginiz var mı
Tayland, Tayland'ın resmi dilidir ve Tayland'daki çoğunluk etnik grup olan Tayland halkının ana dilidir. Tayca, Tai-Kadai dil ailesinin Tai dil grubunun bir üyesidir. Tai-Kadai ailesindeki dillerin Çin'in güney bölgesinden geldiği düşünülmektedir. Lao ve Tay dilleri oldukça yakından ilişkilidir. Tay ve Lao insanları birbirleriyle konuşabilir, ancak Lao ve Tay karakterleri farklıdır.